Beyin kanaması, beyinde bulunan atardamar duvarının zayıflaması ile meydana gelen balonlaşmanın, genellikle damarların çatallanma bölgelerinde oluşması ile ortaya çıkar. Bu balonlaşma, normal damarlara göre çok daha dayanıksızdır. Bazı nedenlerden dolayı bu damar yırtılarak beyin içinde kanamaya neden olabilir. Beyin kanamasının tedavisi genellikle ameliyat ile yapılmaktadır. Erken teşhis ve kanama meydana gelmeden müdahale edilmesi bu durumda oldukça önemlidir.

Eğer ameliyatın acil yapılması gerekmiyorsa, ameliyattan önce hastanın diyabet ve tansiyon gibi rahatsızlıkları göz önünde bulundurularak gerekli testler yapılır ve bu testlere göre ameliyat şekli belirlenir.

Beyin kanaması ameliyatında uygulanan yöntemler iki şekilde gerçekleştirilir:

Beyin kanaması ameliyatı olan hastalar öncelikle anestezi bölümünde uyandırıldıktan sonra yoğun bakım ünitesine alınır ve genellikle bir gece burada kalırlar. Daha sonra hastaya kontrol amacıyla beyin tomografisi çekilir ve iyileşme durumuna bakılarak yürütme işlemi gerçekleştirilebilir. İkinci gün hastalar normal bakım odasına alınır ve birkaç gün burada kaldıktan sonra iyileşme gözlemlendiği takdirde taburcu edilirler.

Beyin kanaması ameliyatı sonrası hastalar genellikle yorgunluk, halsizlik ve baş ağrıları hissederler. Bu ağrılar çoğunlukla ameliyattan bir iki gün sonra geçer. Ancak halsizlik devam edebilir. Beyin kanaması ameliyatında oluşabilecek riskler ise:

Bu durumlardan bazıları, ameliyat sonrasında iyi bir bakım yapıldığı takdirde düzelebilir. Ancak kısmi ya da tam felçler hastanın yatağa bağımlı olmasına, zihinsel ya da görsel olarak işlev bozuklukları ise hastada kalıcı etkiler bırakma riskine sahiptir.

Ek olarak, beyin kanaması ameliyatı sonrası hastaların düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeleri ve belirtilen tedavi planına uymaları, iyileşme sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından kritik öneme sahiptir.